Sanda Spa
   

#demedidemeyinsohbetleri başladı!

Bu blogu kurarken “Ben Yazmaya Başlıyorum…Sonra Demedi Demeyin:)” başlıklı ilk yazımın bir yerinde: “Ben de “İYİ”nin peşinde koşan, onu buldum mu aynı hisleri eşim-dostum da paylaşsın diye tavsiye etmeden duramayan biri olduğumdan….. ” demişim, sonra devam etmiş metin. Bu doğru! Değişmedi! Sadece peşinde koştuğum “İYİ” kavramı genleşti, netleşti. “İYİ”ye “BİLGİ” eklendi, “MERAK” zaten doğuşumdan hazırdı, “İLHAM”sız da hayat geçmezdi!.

Her geçen saniyede evrilen insan bilinci, zihni ve duyguları gibi, blogun amaçları ve eylemleri de bir miktar evrildi ve bugün, benim yazılarım yerine, yazacaklarımın kahramanlarını bire bir insanlarla buluşturmaya dönüştü: #demedidemeyinsohbetleri doğdu.

Merak eden, sorgulayan, iyi hissetmek isteyen, öğrenmeye her daim aç, araştıran, bilgiyi seven, düşünen, bazen de ilham ihtiyacında olan herkese sesleniyor bu sohbetler. Az, öz, biz bize oluyoruz…

Lokasyonumuz biricik Azra Kohen’in her bir detayını ilmek ilmek, santim santim, gram gram eliyle, gözüyle, ruhuyla hayata geçirdiği kitabevi-cafe Hypatia İstanbul‘un Yeşil Oda’sı. Sıcak, samimi bir ortam. Hadi Derneği‘ni (www.hadihareketi.org ) yaşatmak, yarattığı faydayı sürdürmek amacı ile Akaretler’de açılan Hypatia bir cafeden öte, özel bir DÜNYA. Burada gerçekleşen her şey, içtiğiniz bir tas çorba dahi derneğe ve ardındaki amaca katkı sağlıyor. Bizim de; ayda birkaç kez, ikramlar eşliğinde ve makul bir ücret ile gerçekleştirdiğimiz 1.5-2 saatlik bu sohbetlerin edinimlerinin bir kısmı Hadi Derneği’ne destek oluyor. Şahsen, ufak da olsa, anlamlı bir amaca omuz vermek beni ayrıca mutlu ediyor.

Ama tabii içimi asıl ısıtan, asıl memnuniyetim; bilgilendirici, ilginç, faydalı, aydınlatıcı, düşündürücü, öğretici, ilham verici temalar ve konuşmacılarla; bilgiyi, yeniliği almaya hazır, soru sormanın ve merakın o doğurgan büyüsüne vakıf, yaşam boyu öğrenci modundaki kişiler arasında bir tür kanal / köprü olabilme hali… Bu benim son nefesime dek araştıracağım bu yaşamdaki misyonuma tatminkar bir cevapmış gibi de duruyor 🙂 Mutluluk duyduğum bir yan uğraş.

İlk söyleşimiz Şubat başında, Performans Sanatçısı Ayça Ceylan‘ın Gündelik Hayatımızdaki Saklı Semboller’ teması ile harika bir sinerji eşliğinde başladı. Ardından İpek Kigan ile ayrılmaz kardeşler astroloji ve mitoloji’nin minicik bir kesitini ele aldık, ‘Merkür’ü Tanımak, Retro’dan Korkmamak’ dedik. Şubat’ın son sohbeti ise Senarist Berna Gençalp‘in belgeselini yapıp, Dünyaya tanıtmak için senelerdir varını yoğunu koyarak çalıştığı bilinen ilk Türk kadın ressamlarımızdan Mihri’nin hayatı idi. ‘Kim Mihri’ dediğimiz gün tesadüfen o günün Mihri Hanım’ın da doğum günü olduğunu öğrendik. Daha da anlam kazandı buluşmamız.

Mart ayında IT Mühendisi Pınar Kabil ile ‘Kuşaklararası Dijital Köprüler’i, X,Y,Z kuşakları arasında kaliteli bir iletişimin püf noktalarını konuşacağız (5 Mart,Perşembe). Sonra 18 Mart’ta kendinize verebileceğiniz en güzel hediyelerden birini verme fırsatı sunacağız: Chopra Eğitmenlerinden Bütünsel Sağlık ve Ayurveda Uzmanı Ebru Şinik bize ‘Genleriniz Kaderiniz Değildir’ diyecek, ve iyi yaşamın ömür uzatan püf noktalarını anlatacak.


Nisan içeriği de sürpriz olsun şimdilik 🙂 Biz buluşmaya, zenginleşmeye devam ediyoruz… Sinerjimize katılmak isteyenlerin de başımızın üstünde yeri var her daim 🙂

Temsili ev sahibimiz, tarihte bilinen ilk bilim kadını olan İskenderiyeli Hypatia’nın da dediği gibi: “Bir konuda yanlış düşünüyor olmak bile, hiç düşünmemekten iyidir. Düşünün!”

İskenderiyeli Hypatia

Bir cevap yazın