Geçtiğimiz “en uzun gün”ün şerefine ben de size uzunca bir Mayıs postası hazırladım. Yok yok, sıkılmazsınız 🙂 Magazinden kim sıkılmış 🙂

“Ülkemizde ve dünyada tonla iç karartıcı hadise olurken sen oturmuş magazinden, “laylaylom”dan bahsediyorsun” diyenleriniz olursa diye en baştan cevabımı da iletmek isterim: Evet, çok zor günler yaşıyoruz. Okuduğumuz, gördüğümüz olumsuz, iç acıtan haberler hepimizi derinden üzüyor eminim. Turizm can çekişiyor. İç savaş hali almış başını gidiyor. Ekonomi maske takmış, bizi kandırmaya çalışıyor. Şiddet, vahşet zincirlerini kırmış durumda. Yeni kanunlar, yönetmelikler her gün bizi şoka sokuyor. Kutlayacak bir bayramımız dahi kalmadı! Evet, moraller sıfır! Evet, çaresiz hissettiğimiz sabahlara uyanıyoruz! Ve evet, -klişe olacak ama- hayat devam etmek zorunda! Üstelik yarınımız belli değil! Birey olarak hiçbir yanlışa duyarsız kalmadan yaşadığımız anın tadına varmak da bizim sorumluluklarımızdan. Kendimize mutlu, huzurlu, eğlenceli anlar yaratamazsak ruhumuz hastalanır. Ruhumuz hastalanırsa, hiçbir şeye faydamız dokunmaz. Ne şimdiye, ne geleceğe… O nedenle biraz gevşeyelim… diyorum ben:)

Hali hazırda bayık ve sıkıcı geçen bu Haziran’a ben kendi adıma baya hareketli, bol gezmeli, bol davetli bir giriş yaptığımı söyleyebilirim. Yani “ne Mayıstı ama” dedirtecek türden.

Ramazan başlıyor diye, mekanlar yaza merhaba davetlerini, pek çok kuruluş senelerdir bir klasik haline gelen özel ödül törenlerini, arkadaşlar doğumgünlerini, düğünlerini, modacılar ara sezon defilelerini, hemen herkes ne etkinliği varsa 20 Mayıs ile 5 Haziran arasına koyunca nasıl bir tempo olabileceğini siz tahmin edin 🙂 “E, peki bu gece ne giycem” stresi dışında (ki biz kadınlar için çok önemli mevzudur) benim için çok güzel geçti Mayıs. Pek çok eşe-dosta rastladım, sarıldım, hasret giderdim. Güzel enerjili akşamlarda açık havada ılık bahar meltemini hissettim yüzümde, deniz havasını çektim içime. Starlarla yan yana yedim, içtim, hatta bazılarını bizzat tebrik ettim 🙂 Sevilen sesleri canlı, kanlı dinledim sahnede. Ha bir de Divaları ekran dışında epey yakından görmek de nasip oldu… Anlayacağınız magazini bol, dinamik bir giriş oldu bu baygın Haziran’a.

Pek çok davet gerçekleşti geçen ay, ama bana göre Mayıs’ın en çok ses getirenleri 3 büyük ödül töreni ve 1 görkemli defile idi.

Gecce.com – Gecce Mekan Oscarları

İlk olarak Kenan ve Gül Erçetingöz çiftinin 16 senedir başarıyla yaşattığı gecce.com un  Türkiye’nin en iyi 50 mekanını belirlediği Gecce Mekan Oscarları töreni ile yaptık açılışı. SuAda’da en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş, çok şık bir ortam hazırlamışlardı. Hem sanat camiasının, hem iş dünyasının ve tabii asıl yeme-içme sektörünün önemli isimleri katılmıştı beyazlar içindeki Özge Ulusoy’un sunuculuğunu üstlendiği geceye. Gecce’nin sürprizi ise; davet başlangıcındaki Sinan Akçıl, Erkan Petekkaya ve Kenan Erçetingöz’ün birlikte seslendirdikleri özel GECCE şarkısı idi.

Yuvarlak büyük yemek masalarının hepsinin ortasında ışıl ışıl mumların arasında yükselen ve kazananlara verilen ödül duruyordu tüm heybeti ile. Bunun ince bir düşüncenin mahsülü olduğunu biraz geç anladık tabii. Meğerse masa ve yerleştirme düzeni yapılırken, her masaya ödül alan bir ismi oturtarak, ismi anons edilen kişinin ödülü masasından alıp, sahneye gelmesi hedeflenmiş. Sevdim bu fikri. Bununla da kalmayıp; ödül törenlerinin en sıkıcı kısmı olan; isim okuma, ismi okunan kişinin ve tabii ona ödülünü takdim edecek kişinin sahneye gelmeleri, sahnede ödül verecek hostesin ödülü getirmesi, sonra ufak bir konuşma, sonra tüm kişilerin birbirini öpüp, tebrik etmesi vs. vs. fasıllarını atlayıp, ödül verecek ve alacak tüm kişileri aynı anda dev sahneye çağırıp, bir toplu seremoni yaparak geceye müthiş bir dinamizm kazandırmışlardı.

Barboros sevilen parçalarla konukları yükselen tempoya hazırlarken, misafirler arasındaki Ayla Çelik’i sahneye davet edip, son günlerin hit şarkısı Bağdat’ı söyletmesi ile yüzlerce kişinin parçaya eşlik etmesi bir oldu. Şarkı o kadar hit yani, anlayın 🙂 Gecce’nin bombası ise Ajda Pekkan’ın tek bir şarkı söylemek üzere arz-ı endam etmesi idi. Ajda “yaktı, geçti”!

Erçetingöz çiftinin müthiş daveti, Ayşe Özyılmazel ve DJ Funky C’nin deephouse şarkılarıyla final yaptı. Güzel enerjili, dinamik ve gerçekten şık bir davet idi. Canım Gül Erçetingöz’ün tüm sene nasıl koşturup, uğraştığını çok iyi biliyorum.

Lucca, Happily Ever After, Bigchefs, Alancha gibi başarılı mekanların yaratıcıları olan pek çok dostum, arkadaşım, yeme-içme sektöründen sevip, saydığım insan ödül aldı o gece. Biri de Hillside’dan eski iş arkadaşım, şimdi ise Ankara Wyndham Hotel’deki No4 Restaurant’ın kraliçesi Gül Erdoğan idi. Kısaca hem keyif aldığım, hem de mutlu olup, gururlandığım bir gece oldu benim için.

Gecce Mekan Oscarları’nı kimlerin aldığını merak edenler aşağadaki linke tıklasınlar lütfen.

http://www.gecce.com/mekanoscarlari/15

Hakan Akkaya – ‘The 120 Days Of Sodom’ Defilesi

Hemen ardından, 25 Haziran gecesi bir defile vardı ki… Uzun süre konuşulur! Kendisini Siyahların Efendisi olarak sunan modacı Hakan Akkaya demir parmaklıklar ardında pek benzeri görülmemiş ‘The 120 Days Of Sodom’ defilesi -hatta şovu demek lazım- ile ezberlerleri bozdu. Fransız aristokrat ve filozof  Marques De Sade’nin en önemli eseri ‘Sodom’un 120 Günü’nden ilham alarak hazırladığı defilesinde; Maslak Arena’daki devasa çadıra kurulan ve 34 adet kafesin bulunduğu 150 m2’lik dev podyuma 21 erkek, 24 kadın toplamda 45 model aynı anda çıkış yaparak tüyleri bir diken diken ettiler. Elbette defilenin starı Çağla Şikel idi. 2 çocuk annesi olduğuna inanmak gerçekten zor! Hala en iyi modellerden.

Siyahın asaletinin tasarımlara yansıdığı koleksiyonda toplamda 1000 metre kumaş kullanılırken, 100bin  adet  değerli  taş elbiselere 25 kişilik özel ekip tarafından el işçiliğiyle işlenmiş. 300 kişilik prodüksiyon ekibinin çalıştığı defilede; koreografi Uğurhan Akdeniz’e, moda direktörlüğü de Mert Yemencioğlu’na aitmiş. Bunları da öğrendik.

Elbette bu geceyi, -tv ekranlarından da bildiğimiz üzre- dostları ve giysilerinde Hakan Akkaya tasarımlarını seçen Hande Yener, Bengü, Gonca Vuslateri, İvana Sert ,İrem Derici gibi isimler kaçırmamıştı. Cemiyet hayatından da pek çok isim siyah halı üzerinde dikkatleri çekiyordu.

İtiraf etmeliyim ki; tasarımlarını sevip, sevmememiz bir yana, Hakan Akkaya bu sıra dışı defile ile Türkiye’de özgün bir eylem yaparak iddiasını ortaya koydu. Daha önce bir sohbetimizde hedefinin ve hayalinin dünya modacıları arasına girip, bir Türk olarak ülkesini temsil etmek olduğunu söylemişti bana. Bu geceden sonra hedefine daha da yaklaştığını düşünüyorum.

 

Magazin Gazetecileri Derneği – 22. Altın Objektif Ödülleri

Mayıs’ın son, Haziran’ın ilk haftasında rotamız ilk olarak CVK Park Bosphorus Hotel’e çevrildi. Magazin Gazetecileri Derneği’nin 22 senedir istikrarla ve özenle gerçekleştirdiği Altın Objektif Ödülleri için medya, siyaset, televizyon, sinema, sahne ve müzik dünyasından yüzlerce tanınmış isim bir araya gelmişti. Magazin önemli konu! Hatta evrensel! Mars’a da yerleşsek, insanoğlu cemiyet hayatında olup bitenleri, kamuya mal olmuş starların hayatlarını, nerede ne oluyor merak etmeye devam edecek. İnsan haklarına saygılı yapıldığı, haber değeri yakalandığı müddetçe magazin gazeteceliği alkışlanmalı bana göre. Mesleğim gereği magazin gazetecileri ile çok eskiye dayanan dostluklarım vardır. Kıdemli gazetecilerden, aynı zamanda MGD’nin yardımcı başkanı Reşat Balcıoğlu’ndan davetiyemi alınca, katılmamam mümkün değildi. E, kırmızı halıda yürüyecek olmak da ayrı heyecandı tabii J Hoş biz yürürken, halının sonunda sıra sıra dizilmiş kameralar kapalı ve kameramanlar birbirleriyle sohbet halindeydiler ama olsun 🙂

Özel olarak tasarlanan kristal cam ödüllerinin takdim edildiği, sunuculuğunu çılgın Mehmet Ali Erbil ile Elif Özkul’un gerçekleştirdiği, Muazzez Ersoy’un da billur sesiyle renklendirdiği gecede sinema, dizi, müzik, tiyatro ve medya dünyasının en iyileri ödüllendirildi. Bana göre adaletli bir seçim yapılmıştı. Mesela; Show TV Ana Haber’in başarılı ve zarif sunucusu Jülide Ateş, “En İyi Haber Spikeri Kadın” ödülünü, Fatma Girik, Burhan Bayar, rahmetli Nejat Uygur, Nevra Serezli, Menderes Samancılar gibi büyük sanatçılar Yaşam Boyu Onur Ödülleri’ni aldılar. Milletçe neredeyse unutacağımız tiyatro alanında ise ödüller 12. Gece oyunu ile Özge Özder ve Levent Öktem’e verildi. Dünyanın En Güzel Kokusu filmi de en iyi film ödülünü kaptı. Liste uzar gider. Tüm isimleri merak edenler lütfen http://www.benimfrekansim.com/altin-objektif-odulleri-sahiplerini-buldu/ adresine bir baksınlar.

Ödül vermek üzere sahne alan Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar beni şaşırtan simalardan biri oldu. Bir CHP’li olarak, Sabah Grubu’nun gazetecilerine ödül vererek, tarafsızlığının vurgusunu da yaptı esprili bir biçimde. Gecede ikramlar da çok lezzetli idi. Organizasyonda büyük emekleri bulunan Reşat Balcıoğlu ve Hürriyet’den MGD Genel Sekreteri Gökhan Kimsesizcan konuklarla yakından ilgilendiler. Bir önceki davette şarkı söylerken gördüğümüz Paramparça -Erkan Petekkaya yine eşi ile birlikte ön masalardaydı! Video kaydı için rahatımı bozmaya değecek en kıymetli an ise; nostaljik sesler Belkıs Özener ve Ferda Anıl Yarkın’ın İlyas Tetik Orkestrası eşliğinde Senede 1 Gün şarkısını seslendirmeleri idi. Her gün TV lerde rastladığımız pek çok star ile birlikte yiyip, içtik. E, güzel bir geceydi.

Quality of Magazine Dergisi – 7. Quality Ödülleri

Ayın son davetini sevgili eski dostum Salih Keçeci’den aldım. Quality of Magazine Dergisi’ni yaratan ve istikrarlı bir şekilde yaşatmaya çalışan Salih Keçeci’nin yıllardır büyük emek vererek düzenlediği 7. Quality Ödülleri gecesi içindi davetiye. Ve belirtmem lazım, insana hoş hissettiren bir espri ile hazırlanmıştı davetiye. Çünkü üzerinde ben vardım 🙂

Mekan yine yaz davetlerinin vazgeçilmez adresi SuAda idi. Kokteyl sonrası tören için geçtiğimiz alan bu kez yemek düzeneğinde değil, hem localarla oturmalı hem de standlarla dinamik bir setupla hazırlanmıştı. Sevgili Salih, her yere koşturuyor, herkesle teker teker ilgileniyordu. Gamze Karaman ve Vatan Şaşmaz’ın sunuculuğunda yapılan törende bu kez sanat ve medya camiası dışında, iş ve bilim dünyasındaki başarılara da ödül veriliyordu. Quality of Magazine’in en önemli farklarından biri bu bana göre. Takdire değer, günlük stresler yüzünden dikkatimizden kaçabilen pek çok konuyu ve saygıdeğer insanı bizlere yeniden hatırlatıyorlar. Bunlardan en çok alkış alanı “En Quality Bilim İnsanı” olarak ödüle layık görülen Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak idi. Takdir ettiklerimden biri de “En Quality Sosyal Sorumluluk Projesi – Çocuklar Gülsün Diye” ile Gülben Ergen oldu. Beğeniyorum izlediği yolu. Her törende karşıma çıkan, ödüle doymayan ve şahsen benim favori ikilim olduğundan kesinlikle tüm ödülleri hak ettiklerini düşündüğüm Ahmet Kural–Murat Cemcir ekürisi de “En Quality Komedi Sanatçıları” seçildiler. Dayanamayıp, biz bile kendilerini tebrik ettik 🙂 Biraz önce şaşaalı defilesini anlattığım Hakan Akkaya’da “En Quality Modacı” seçilmişti. Detaylı listeyi aşağıda bulabilirsiniz.

Linet’in canlı performansla kulaklarımızın pasını aldığı davette, herkes şık, herkes güler yüzlü idi. Ve sanırım ünlüsü en bol gece de Quality’nin gecesiydi. Haa bir de bombası en büyük demeliyim… Nitekim Bülent Ersoy’un ödül vermek üzere gösterişli bir seremoni ile sahneye çıkması, sonra da ödül alanları masalarında teker teker tebrik etmesi gecenin bombası değil de, nedir allah aşkına. Ben kendisinden korktuğum (!) için fazla yaklaşamadım ama fotosunu çekmeden de duramadım tabii 🙂 Koca Diva’yı böyle bir etkinliğe konuk etmek de sanırım sadece Sevgili Salih’in mahareti olabilir. Kurduğu dostluklar temiz kalbi sayesinde gerçektir onun çünkü…

2016 QUALITY SANAT ÖDÜLLERİ :  YAŞAM BOYU ONUR ÖDÜLÜ-CENGİZ KURTOĞLU  //  EN QUALITY DİZİ – “EŞKIYA DÜNYAYA HÜKÜMDAR OLMAZ”-ATV  //  EN QUALITY KADIN OYUNCU-DENİZ ÇAKIR  //   EN QUALITY ERKEK OYUNCU-OKTAY KAYNARCA   //   EN QUALITY KADIN SANATÇI-LİNET  //   EN QUALITY ERKEK SANATÇI- HAKAN ALTUN  //   EN QUALITY KOMEDİ SANATÇILARI-AHMET KURAL, MURAT CEMCİR  //   EN QUALITY SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ- “ÇOCUKLAR GÜLSÜN DİYE” GÜLBEN ERGEN  // EN QUALITY PROJE ALBÜMÜ-ZEKİ MÜREN SAYGI ALBÜMÜ (DMC-MOKO YAP. ORT.)

2016 QUALITY MEDYA ÖDÜLLERİ : EN QUALITY GAZETECİ-REHA MUHTAR // EN QUALITY HABER MERKEZİ-A HABER // EN QUALITY SABAH KUŞAĞI PROGRAMI-“ZAHİDE YETİŞ’LE” //  EN QUALITY LAGAZİN PROGRAMI- “MAGAZİN 8 EXTRA”-TV8  // EN QUALITY AKTÜEL MAGAZİN PROGRAMI- “ARAMIZDA KALMASIN”-TV8 // EN QUALITY RADYO PROGAMCISI- “AFRİKALI ALİ”-ALİ ŞENTÜRK

2016 QUALITY İŞ DÜNYASI ÖDÜLLERİ : EN QUALITY BİLİM İNSANI-PROF. DR. ZEHRA NEŞE KAVAK   //  QUALITY ONUR ÖDÜLÜ-DT. NİHAT TANFER  //  EN QUALITY ÇIKIŞ YAPAN FİRMA-TARİHİ BEYOĞLU KURUKAHVECİSİ MUHABBET  //  EN QUALITY MOBİLYA FİRMASI-FK TASARIM MOBİLYA-FAİK KAHRAMAN  //  EN QUALITY TEKSTİL FİRMASI-ERKEK -DAFFARİ-UMUT BAĞLI  //  EN QUALITY PROJE- “PIRLANTA GÖZTEPE”-KAMİL ERKAN  //  EN QUALITY DİŞ HEKİMİ-DR. ZAFER KAZAK  //  EN QUALITY GİRİŞİMCİ GENÇ İŞ ADAMI-MAHMUT ZİYLAN  //   EN QUALITY SPORCU BESLENME MARKASI-HARDLINE  //   EN QUALITŞ ŞEHİR OTELİ-RADISSON BLU HOTEL ŞİŞLİ  //  EN QUALITY TURİZM OTELİ-ROCKS HOTEL-KIBRIS  //   EN QUALITY MODACI-HAKAN AKKAYA //  EN QUALITY TIP MERKEZİ-MEDICANA ÇAMLICA HASTANESİ  //   EN QUALITY YÖNETİCİ-SEBAHATTİN GÜREL // EN QUALITY VIP HİZMET FİRMASI-ERAD GRUP

 

Şöhretler dünyasından ve benden şimdilik bu kadar… 🙂 Sizin de davetiniz bol olsun. Eğlenceli oluyor 🙂

 “Özlem the Gözlem”  <arkadaşlarımın bana kendi aralarında taktığı isimdir 🙂>

• Kurumların davetli listeleri birbirine çok yakın… Her davette %80 oranında aynı simaları gördük.
• Öyle Bir Geçer Zaman ki ile parlayan, Paramparça dizisi ile star konumuna sokulan Erkan Petekkaya, geçmişteki asabi tavırlarına rağmen davetlerin vazgeçilmez konuğu!
• Orhan Baba ve Sevim Emre hiçbir daveti geri çevirmiyor ve objektiflere sakince gülümsemeye devam ediyorlar.
• Keza Murat Hazinedar da aynı şekilde. Beşiktaş Belediye Başkanımız müthiş çalışkan. Hiçbir etkinliği kaçırmıyor. Hiçbir daveti geri çevirmiyor. Sabah Grubu gazetecilerine ödül vererek bir takım başka yerlere ışık yakıp yakmadığı konusu da kulislerde konuşulan başka bir detay! Politikaya girmeyeyim en iyisi.
• Şöhretler dünyasından ödül alanlar da hemen hemen aynı isimler. Tüm takdirler bir avuç isim etrafında dönüyor. Türk milletinin özelliğidir; birisi popüler oldu mu, gözler başkasını görmez. Başarılı, işini saygıyla icra eden pek çok sanatçı, şarkıcı, modacı, spiker vs vs olmasına rağmen hem de… Bu “körler sağırlar birbirini ağırlar” modundan acilen çıkmamız lazım…
• Davetlerdeki kadın giysilerinde siyah renk klasiği değişmemiş durumda. Erkekler de ise bu sene çivit mavi takım elbise üniforma derecesinde öne çıkmış halde.