Baktım ve Yahya Kemal Beyatlı’yı yad ettim. “Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer” demiş ya… Bildim o duyguyu, Beyoğlu’nun en özel, en eski binalarından biri olan Ravouna 1906’nın terasından İstanbul’a bakarken… İyi hissettim kendimi ve çok şanslı…
İstiklal Caddesi’nden Tünel’e doğru yürürken, 201 numaraya gelince kafanızı kaldırıp, bir bakın. Hatta tereddüt etmeyin, café kısmından içeri girin. Sizi 109 senelik bir tarih kucaklayacak. Ben girer girmez, ilk iş binanın geçmişini öğrenmek istedim tabii. Konunun tohumu ilk olarak 1894 yılında ekiliyor… C.P Kyriakides’in 1894 senesinde İtalyan Ravouna Ailesi için antika mağazası ve ev olmak üzere projelendirdiği ve 1901 yılında A.D Yenidunia ile ortak mimarlar olarak çalışmaya başlamalarıyla beraber 1906 senesinde Ravouna Binası’nın inşaatı tamamlanıyor. Burası günümüz İstanbul’una kalan Beyoğlu’ndaki içi ve dışı iyi muhafaza edilmiş iki adet Art Nouveau eserden biri. Zemin katı dükkân, üst katları konut olmak üzere toplam beş katlı olarak tasarlanmış. Ravouna Ailesi’nin bu nadide binayı ne zaman terk ettikleri tam bilinmiyor. Birçok kez el değiştirmiş ve son olarak 2012 senesinde Öney Mimarlık tarafından tasarımı yapılmış. Bina şu anda “Ravouna 1906 Suites” ve “Ravouna 1906 Coffee & Bar” olarak hizmet veriyor.
İkinci derece tarihi eser olan bir mekanda önce bir kasılıyor insan haliyle. Biraz gevşemek için, binanın dar merdivenlerinden dar asansörüne, ordan da en tepeye, 7. kata, ferah mı ferah bir terasa çıktık. Karşımda tarihi yarımada ve muhteşem bir boğaz manzarası. Gün batmak üzere ama güneşi halen hissedebiliyorsun teninde… Bu manzaraya kadeh kaldırılmaz mı?! Maksat keşifse menüye de bir bakılacak elbet. Sangria Rose’lerin yanına atıştırmalık bir şeyler sipariş verdik. Büyülenmiş bir şekilde Aziz İstanbul’u seyrederken yanı başımızda sıcak bir ses, yemekleri nasıl bulduğumuzu soruyordu… İngiltere Cipriani’den transfer Şef Hüseyin Vural’ın önümüze konmuş tadımlıkları teker teker ve heyecanla anlatması günümüze değer katan ikinci olaydı. Hem İstanbullu olduğum için, hem de keşfetme arzumu halen içimde barındırdığım için gerçekten iyi hissederek ayrıldım Ravouna 1906’dan… Tez vakte, özellikle havalar soğumadan, gidin derim…
Gideceklere minik not: Yanında taze bezelyeli sarımsaklı sos, tartar ve aioli sos ile servis edilen karışık balık kızartmadan mutlaka tadın.
Hillsider Magazine 80 / Sonbahar sayısı
